Tüm hastalıklar,vücudda yaptıkları etkiler bakımından iki grupta değerlendirilir.Birincisi,”geri dönüşümlü” olan hastalıklar; ikincisi,”geri dönüşümsüz” hastalıklar.Geri dönüşüm özelliği gösteren (reversibl) hastalıklarda, hastalığa yol açan sebepler,etkenler; vücudda hücresel düzeyde onarımı imkansız tahribatlar yapmazlar yada ameliyatı gerektiren tümör, kanser, kist,anevrizma v.b gibi klinik durumlara yol açmazlar.Bu gruptaki hastalıklara örnek olarak; migren, astım, bel ve boyun fıtıkları (ameliyat gerektirmeyen), depresyon, anksiyete, allerjik cilt hastalıkları gibi hastalıkları verebiliriz.Akupunktur,bu grup hastalıkları çok iyi tedavi eder.
Geri dönüşümsüz (irreversibl) hastalıklarda ise,hastalığa yol açan sebepler,vücudda hücresel düzeyde onarımı imkansız tahribatlar yaparlar yada ameliyatı gerektiren tümör, kanser, kist, anevrizma v.b gibi durumlara yol açarlar.Bu grup hastalıklara örnek olarak; KOAH ( Kronik Tıkayıcı Akciğer Hast.), bronşiektazi, amfizem, tümör ve kanserler, ameliyat gerektiren fıtıklar, protez takılması şart olan büyük eklem artrozları gibi hastalıkları verebiliriz.Akupunktur,bu grup hastalıklarda tedavi edici değildir.
Geri dönüşümlü (reversibl) hastalıklarda, vücudumuzun tedavi edici mekanizmaları, mevcut hastalığı yenmeye ve tedavi etmeye çalışır.Bu mücadelede başarısız kaldığında da,tüm klinik bulgu ve belirtileri ile hastalık ortaya çıkar.İşte akupunktur, bu grup hastalıklarda vücudun içinde bulunan nöro-hormon,nöro-mediatör,nöro-transmitter gib maddelerin salgılanmasına yol açar ve vücudun iç dengesinin (hemostazis) yeniden kurulmasını sağlar.Böylece,dışarıdan herhangi bir ilaç uygulamasına gerek kalmadan,yan etkisiz olarak, mevcut hastalık tedavi edilmiş olur.
Bilgisayarların, nasıl beyin olarak hard-diskleri varsa, vücudumuzun da, beyin olarak hard-diski vardır.Bilgisayarı, nasıl klavyesindeki tuşlardan komut vererek, istediğimiz şekilde kullanabiliyorsak; vücudumuzda da, akupunktur noktaları aracılığı ile MSS’nin hard-diskine komut verme şansımız vardır.Akupunktur noktalarını uyararak, MSS’nin hard-diskini ele geçirmiş ve onu yönetmiş oluruz.
Bir bakıma beyine yeni bir format atmış oluruz. Bunun olabilmesi için de, akupunkturun, deneyimli uzmanı tarafından doğru,bilimsel şekliyle uygulanması gerekir.
Özetle; migren, astım, bel-boyun fıtıkları (ameliyat gerektirmeyen), depresyon, uyku bozuklukları, allerjik cilt hastalıkları gibi daha birçok yüzlerce hastalıkta, yan etkisiz oluşu ve çoğunlukla kalıcı tedavi edişi nedeniyle akupunktur, öncelikli olarak tercih edilmelidir.Tüm bu açıklamalardan, ilaç tedavilerine tamamen karşı olduğumuz anlaşılmamalıdır.Yukarıda da belirttiğimiz gibi, akupunkturun ,tedavi edemediği hastalıklar da vardır.Bu hastalıkların tedavilerinde, mutlaka ilaç kullanılması gerekiyorsa, tabii ki ilaç kullanılacaktır. Ameliyat yapılması gerekiyorsa da, ameliyat yapılacaktır.Bazı klinik durumlarda da, ilaç tedavisinin yanında, onu destekleyici olarak da akupunktur tedavisi uygulanabilir.Bu nedenle, hastalıkların tedavisinde seçenek olarak akupunktur düşünülmeli ve uygulanmalıdır.Çünkü, akupunktur “Tıbbın kendisidir”. Kesinlikle “Alternatif Tıp”değildir! Tıp bilimi bir tanedir.Böylesine büyük bir bilimin alternatifi olmaz, olamaz.Akupunktur “Tamamlayıcı Tıp” da değildir.Tıbbın tamamlayıcısı diye bir kavram yoktur, sözkonusu bile olamaz.