Ne zaman televizyonda akupunktur gündeme gelse, hep şişmanlıktan söz edilmektedir. Kilo fazlalığı gerçekten tıbbi anlamda kişinin hayatını tehdit eder boyuta gelmişse yada bir takım hastalıklara
Sağlık en büyük nimettir.Sağlığımızın değerini anlayabilmemiz için hasta olmak yeterlidir.Hangi doku yada organımız hastalanmışsa, beynimiz tüm gücüyle o bölgeye odaklanmakta ve vücudumuzun tüm tedavi edici
Yüzümüzün ve kafa derimizin, dişlerimizin, gözümüzün, burnumuzun ve ağız boşluğumuzu döşeyen mukoza tabakalarının duyusu ve ayrıca çiğneme kaslarının sinirsel işlevi, “Trigeminal sinir” adını verdiğimiz beyin
İlaç tedavileri ile bir türlü geçmeyen kronik bir hastalığımız varsa; bizi yıllar içinde bitkin ve bıkkın hale getirir.Çünkü yıllarca sürekli sağlık kurumlarına gidip; doktor doktor gezdiğimiz halde, en
Günlük yaşantımızda, gerek insanlararası ilişkilerde gerekse sosyal olaylarda karşılaştığımız, her türlü zorluk ve engellenmelerin, ruhumuzda yarattığı olumsuz, sıkıntı verici duygular topluluğuna, “Stres” adı verilir. Belli
Bu söz, Prof.Dr.Johannes BİSCHKO’nun sözüdür:”Akupunktur,Milenyum Tıbbı’dır”.2000 yılında 12 akupunktur uzmanı olarak, Avusturya’nın Başkenti Viyana’da gerçekleştirilen “9.Uluslararası Akupunktur Kongresi”nde ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşamıştık.İşte bu kongrede
Bulunduğumuz çağ, gerçekten çok hızlı yaşamayı gerektiriyor.Artık, hiç kimse sabah kalktığında; kümese gidip yeni yumurtlanmış taze yumurtaları alıp, evde pişen ekmeğiyle kahvaltı yapmanın doğal hazzını ve keyfini