İlaç tedavileri ile bir türlü geçmeyen kronik bir hastalığımız varsa; bizi yıllar içinde bitkin ve bıkkın hale getirir.Çünkü yıllarca sürekli sağlık kurumlarına gidip; doktor doktor gezdiğimiz halde, en
Günlük yaşantımızda, gerek insanlararası ilişkilerde gerekse sosyal olaylarda karşılaştığımız, her türlü zorluk ve engellenmelerin, ruhumuzda yarattığı olumsuz, sıkıntı verici duygular topluluğuna, “Stres” adı verilir. Belli
Bu söz, Prof.Dr.Johannes BİSCHKO’nun sözüdür:”Akupunktur,Milenyum Tıbbı’dır”.2000 yılında 12 akupunktur uzmanı olarak, Avusturya’nın Başkenti Viyana’da gerçekleştirilen “9.Uluslararası Akupunktur Kongresi”nde ülkemizi temsil etmenin gururunu yaşamıştık.İşte bu kongrede
Günlük modern yaşantıda, hangimiz anksiyete bozukluğu yada depresyonik durumlar yaşamıyoruz?..Hemen hemen hepimiz, bu duygu dalgalanmalarına bir şekilde maruz kalıyoruz.Fakat bu maruz kalmalar çok sık olmadığı
Sağlık sorunu oluşturacak düzeydeki tüm fazla kiloların, tıbben müdahale edilmesi şarttır. Özellikle göbek çevremizin gün geçtikçe artmaya başlaması, gıdımızın belirginleşmesi ve katmer yapması; bize, tedavi
SBS sınavına sayılı günlerin kaldığı bu günlerde, çocuklarımızın heyecanını, stresini görmemek elde değil. Peki, çocuklarımızın bu heyecanı ve stresi normal midir? Tıbben müdehale edilmesi gerekir mi?..Hemen
Kronikleşmeye çok meyilli olan ve çabucak kronikleşen migrenin akupunktur ile tedavisi, oldukça sabır isteyen bir iştir.Migrenin akupunktur ile tedavisinden olumlu sonuç alma olasılığı yüksektir.Vücudun doğasında
Klinikte migren’e en sık olarak 16-35 yaşları arasında, bayanlarda daha fazla rastlamaktayız.Görülme sıklığı 50’li yaşlardan itibaren azalır. Ağrı, zonklayıcı bir ağrıdır. Başın bir yarısını tutar.Bazı
Yeniden hepinize merhaba…Berlin’den döndüm…Yurtdışında olduğum süre içinde ne yazık ki sizlerden ayrı kaldım ve yazı dizimize devam edemedik.Lütfen beni mazur görünüz.Migren ile ilgili yazımıza kaldığımız